Kontrol, Latince contra kelimesinden gelir, İngilizce karşılığı control olup, sürekli standartları karşılamak için yapılan süreç idaresi anlamında kullanılır. Buna göre kalite kontrol, bir sürecin kalite etkinliğini azaltacak durumlara karşı tedbir alarak kaliteye hakim olma anlamına gelir. Kalite kontrolünün temel amacı müşteri beklentilerinin ve işletmelerin stratejik amaçlarının en ekonomik seviyede karşılanabileceği ürünün üretimi için gerekli planların geliştirilip uygulanarak etkin bir şekilde sürekliliğinin sağlanmasıdır. Eğer kontrol temel olarak, kalite yönetim kararlarında kullanılmazsa yönetim tümüyle kaliteyi yönetemez.
Kalite kontrol şu anlayışın üzerine dayanır: Üretilen ürünün özellikleri onu üreten sistemin (işlemlerin) bir fonksiyonudur; başka bir ifadeyle, sistemle ürün arasında bir "sebep- sonuç" ilişkisi vardır. Eğer tüm sistem değişkenleri ve sistem girdileri kontrol altına alınabilirse, ürünün özellikleri de kontrol altına alınmış olur.
Kalite kontrolünden beklenen yararlar şöyledir:
13. yüzyılda yönetimin belirlediği özelliklere göre ürünlerin uygunluğunu kontrol etmek olan muayenecilik mesleği ortaya çıkmıştır. Böylece ürünler için standartlar belirleme ve hatalı ürünleri ayıklayarak kalite geliştirme yaklaşımı başlamıştır. Endüstri Devrimi ile fabrikaların üretim kapasitesi ve ürün çeşitliliği artınca muayenecilerin sayısı artırılmış, muayene işlemi üretimin başlangıç ve ara süreçlerinde de yapılmaya başlanmıştır. Ancak her iki yöntem de kalite hatalarının esas nedeninin belirlenmesinde etkili olamamıştır. 1911'de Frederick Winslow Taylorişçinin işi üzerinde uzmanlaşarak kalite güvencesinin artırılacağını öne sürmüş, 1920'lerde B.P.Dudling, General ElektrikŞirketinde üretilen ampullerin kalite kontrolü için istatistik bilgisi kullanmıştır. Kalite kontrol, ilk kez 1947 yılında Armand Vallin Feigenbaum tarafından Japonya'da ortaya konmuştur. 1961'de Armand Vallin Feigenbaum, Toplam Kalite Kontrolü adlı kitabında stratejik bir yönetim anlayışı olan, kalitenin şirkette herkesin sorumluluğunda olduğunu söyleyen toplam kalite kontrolü gündeme getirerek kalite kontrolünde yeni bir yaklaşımın kapılarını açmış oldu. II. Dünya Savaşı ile artan rekabet ve müşteri baskısı kalite kontrole farklı bir boyut kazandırmıştır. Aynı yıllarda Japonya'da Joseph Juran ve William Edwards Deming'in fikirleri temel alınmaya başlanmış ve işletmelerin mükemmelliğe ulaşmasında değişen müşteri algısının karşılanmasına dayanan Toplam Kalite Yönetimi uygulanmaya başlanmıştır.
Bir kalite kontrol sisteminin temel gayesi, üretimde kalitesizliği önlemektir. Çünkü işletme geri alamayacağı bir gidere yol açması sebebiyle kalitesiz ürünler elde etmek gayesi için kurulmamıştır. İşletme bu konuda hiçbir tedbir almaz ve bozuk ürünleri piyasaya sürerse prestij kaybı ve satışların azalması sebebiyle bir kayıpla karşılaşır.
Kalite kontrolün amacı, tüketici isteklerinin ve işletmenin genel gayesini birlikte muhtemel en ekonomik seviyede karşılayabilecek ürünün üretilmesini sağlayacak plan ve programların geliştirilerek uygulanması ve etkin bir şekilde yürütülmesini sağlamaktır. Bu genel gayenin elde edlilmesine yönelik olarak, kalite kontrolün bir takım ikincil amaçları vardır. Bunlar:
Üretici açısından ise kalite kontrolün amacı, yüksek kaliteli mal veya hizmet üreterek iç ve dış pazarlarda tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamaktır. Proje süreçlerinde ise, o tarihe kadar tamamlanan kısmın planlanan kısıtlar içinde (maliyet, süre gibi) gerçekleşip gerçekleşmediğinin görülmesini sağlar. Çoğu projede sadece kalite kontrol amaçlı birimler mevcuttur.
Kontrol süreci, aşağıdaki adımlardan oluşur:
Bu araçlar geniş istatistik bilgisi gerektirmeden, çoğunlukla kolay bir şekilde kullanılabilecek, kalite problemlerini çözmede sıklıkla kullanılmaktadır. 7 kalite aracı, kalite kontrol için kapsamlı bir silah deposudur. Bu araçlar aşağıdaki gibidir:
Kaynak: Wikipedia
Yorumlar